Reklamcı olsun olmasın (olmasın tarafındakiler de hayali bir reklamcılık evreninde Mad Men klasında fikir cinleridir) reklama kafa yoran herkes harika fikirler bulabileceğini düşünmeyi sever. Dillerden düşmeyen bir reklamın arkasındaki yaratıcı akıl olarak anılmak, takdir görme ihtiyacının en hızlı, en debdebeli ve eğlenceli tatminlerinden biri olsa gerek diye düşünür farkına bile varmadan insan. Doğası böyledir. Tatlıdır bu yönüyle.
İyi de nerede bulunur bu elma dilim elmaslar, bu dâhiyane fikirler? İyi beslenen, serbest gezen cin bir zekânın geniş, ferah kümeslerinde mi? Gümbür gümbür çağlayan bir entelektüel birikimin konulara özel tasarlanmış havuzlarında mı? Doğuştan yeteneğin açık büfesinde veya feleğin çemberinden sirk aslanı gibi geçmiş bir hayat tecrübesinin arşivlerinde mi? Mümkün.
Ama gelin şimdi metodik çalışmak zorunda olan reklamcıların gerçek dünyasında fikirler nerelerde bulunabiliyor, oralara bir bakalım:
Fikir, ürünün isminde veya logosunda saklanmış, sizin onu bulmanızı bekliyor olabilir. Lassa’nın önüne gelen ‘sağlamsa’ veya bir dönem Chevrolet’nin kendi logosuna gönderme yapan ‘artısı büyük’ sloganı gibi, değil mi?
Fikir, ürünün tipinde olabilir. Görmeyi bilen gözler için markanın alametifarikası olabilecek bir şekil veya kullanım şekli, ambalaj, malzeme veya renk söz konusudur belki. Bunun gibi pek çok şey. Mesela mimarisiyle hatırlanan bir fabrika, o fabrikada üretilmeye başlanmış bir içkiyle özdeşleşebilir. Şu meşhur çakmak nasıl çakar? Evet doğru. Artema, çok uzun zamandır ‘aç kapa’ Artema’dır. İlham buralarda takılıyor.
Fikir, ürünün üretim şeklinde olabilir. Gelişmekte olan bir ülke için ‘yerli’ üretimin gururu mudur bakmanız gereken yer? El yapımı olması onu paha biçilmez kılıyordur belki. Ya da tam tersi, teknoloji markayı tam gaz zirveye çıkarıyordur. Çok özel, imza niteliğinde bir son işlemden mi geçiyordur ürün? İşte bu olasılıklar hep fikir.
Fikir, ürünün üretildiği yerde olabilir. Bilmemne Dağları’nın inanılmaz saf ve doğal suyunu içmemiş olamazsınız.
Fikir ürünün tarihçesinde olabilir. İlk olarak Vahşi Batı kovboylarının üzerinde görülen bir kot pantolonun giydirmek istediği efsaneyi kim üzerine yakıştırmaz ki? Ya da marka, onu size kadar ulaştıran büyük büyük büyük bir dedenin cefasında ve cisminde bütün nostalji eğiliminizi bir mıknatıs gibi kendine çeker.
Fikir, ürünün eski reklamlarında olabilir. Yaptığınız güncellemenin markaya sağlayabileceği istikrar da cabası.
Fikir çarşıda pazarda olabilir. Hatta oradadır. Çıkın bakın ne sloganlar uçuşuyor havada. En başarılılar arasında hatırlanan ‘haydi hayırlı tıraşlar’ ve mintaxla canım gibi unutulmazların kitaplardan çıkmadığı besbelli.
Fikir, ürün kullanıldığında olacakları göstermekte olabilir. Şu ‘çiğne ve gülümse’ örneğin. Veya her gün bir avuç fındık ne işe yarar? İyi gelir.
Umarım bu yazı size bir fikir vermiştir 🙂
Jim Aitchison’un, ününü sonuna kadar hak eden ve Türkçede ‘Basın İlanı Böyle Yapılır!’ adıyla Okuyan Us tarafından yayımlanan harika kitabına teşekkürler.
